13 Aralık 2010 Pazartesi

bir çiçek seni bekler...

Bitkiler dünyada yaşayan belki de en naif canlı formlarıdır. Ne düşünürler, ne hissederler soramayız, bilemeyiz. Aslında bilemezdik eskiden. Artık yapılan deneysel çalışmalarla bitkilerin de hissettiği, kanıtlanıyor. Eskiden anneannelerimiz pencere önündeki menekşeyle konuştuğunda ve onun dinlediğini savunduğunda güler geçerdik belki ama artık bilim bile onların acıyı, korkuyu, sevgiyi hissettiğini kanıtlıyor. Hatta bazı araştırmalar, bitkilerin paylaşımda olduğu insanla telepatik iletişim halinde olduğunu bile öne sürüyor, hem de mesafelere aldırmadan. biraz araştırınca bu konuda bir çok bilgi bulabilirsin.
Bunları biliyor muydun, ya da hissediyor muydun? Belki!
Belki de bundan sonra farkedeceksin. Belki evinde zaten duygusal paylaşımda olduğun, konuştuğun saksı saksı çiçeklerin var.

Günün Ödevi: Bugün evinde olsa da olmasa da, sevsen de sevmesen de, bir bitki al evine, odana ya da iş yerindeki masana, nereye içinden geliyorsa. İster kocaman yapraklı yemyeşil  bir bitki seç, ister minicik bir menekşe, ya da belki de bir kaktüs seni cezbedecek, git bir bak, o bir yerlerde senin olmayı bekliyor. Senin için geldi bu dünyaya. Onu al ve herbir yaprağını tek tek sev. ona dikkatle bak, aslında hiçbir farkınız yok. bundan sonra hayatındaki bir boşluğu da o dolduracak. buna izin verirsen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder